21 Nisan 2012 Cumartesi

yalnızlık ve handikap 6..

Elimde ki sargı bezini açmam gereken güne uyanalı bir saat olmuştu ve
tek bir bardak kahve ile midemi bastırmıştım.. Elimde ki kitabı bir
kenara bırakarak sargıları çözmeye başladım.. Bazen insanın kendisiyle
ilgilenmesi gerekir,kendisine özen göstermesi kişiye kendini iyi
hissetmesini sağlar.. Bunun farkına varmak çok önemlidir.. Fakat bazen
ne kadar farkında olursanız olun,eğer bir şeyler istediğiniz gibi
gitmiyorsa farkedemezsiniz ya da farketmeniz gecikebilir.. Bir de
sevdikleriniz kaldıysa geride,ahh o zaman çuvallamışsınızdır.. Sizden
daha aciz durumda kalmış biri daha varsa o da şeytandır.. Aciz bir
insan,şeytandan daha tehlikelidir.. Böyle zamanlar da yer yarılır ve
içine girilir.. Yazılır veya çizilir.. Anlamı ve sonucu arasında ki o
büyük fark 'onun yokluğudur'.. Kader denilen olgu girer devreye ve
kadere inanırsanız her zaman karanlıktan aydınlığa çıkarsınız.. Bir
rivayet mi bu yoksa gerçek mi kestirilmesi zor bir kavram ancak
inanmak,inanmamaktan daha fazla bir şey kaybettirmeyeceği gerçeğini
taşır.. Ufukta yalnızlık zaten diz boyudur ve böyle bir an,yalnızlığın
tadının çıkarılabileceği an da sayılabilir.. Fakat her zaman burnunu
işlerinize sokan insanlar tarafından kuşatılmışsınızdır.. Daha kötüsü
ise o yokluğunu yaşadığınız kişiyle yaşadıklarınızın benzerleriyle
karşılaşmanız.. Bir yalnızın en sevdiği şeylerden biri de,evde
kanalları karıştırırken kulağınıza çarpan o güzel şarkıya yüksek sesle
eşlik etmek..

farkındaydım herşeyin,sen gitmiştin..

Suphesiz ki birileri tarafindan lanetlenmistim.. Bunun sebebi her
kimse fena paketlemisti beni.. Durmadan gecmisi dusunerek gunumu
yasiyor ve gelecekle alakali tek bir hamle bile yapamiyordum.. Ustelik
cevremde insanlar fazlalasmaya baslamisti.. Bir yandan da hayat
standartlarini yakalamam icin birseyler yapmak zorundaligi kapimda bir
alacakli gibi kesin,net ve kararliydi.. Uzulebiliyordum daha ufak
seylerden.. Anilardan cok pismanliklar canimi yakmaya baslamisti..
Neydim ben? Paranoyak bi adam yada sizofrenin en katatonik hali?.
Hakli olabilirlerdi,boyle yasanamazdi.. Bir seyler yapmaliydim.. Cunku
hic bir seyin ayni olmadigi zamanlardi bunlar ve cok tehlikeli olurdu
bu anlar.. Herseyini kaybedebilir veya kazandiklarinin degerini
anlayamayabilirdin.. Usenerek uyandigim gunlerden bazilari hayatima
anlam katmaya tesvik etse de beni,sonuca bir turlu gidemez olmustum..
Tanrim!. Beni bu durumdan kurtarmaliydi sen yada birileri.. Daha
onceleri de bu tarz devinimlerle hayatimi calkantilara birakmistim
ancak kendimi toparlamam bu denli aci ve zor olmamisti.. Beni
kurtarabilecek her kimse bir an once gelmeliydi.. Eger o kisi ben bile
olsam derhal kendime gelmeliydim.. Her gece bir kac sayfa yazmadan ve
daktilo bakimi yapmadan uyuyamaz hale geldim.. Yine o buhranli
saatlerdeyim iste.. Simdi sana da bir kac dize dokturmeden
edemeyecegim lanet olsun..'uzaniyorum sana,hayallerin kurulu oldugu ve
artik gunesin dogdudu yone.. Nihayetin de sendin o! Bana hayal
kirikligiyla baktigin o gunler,hepsi hepsi geride kaldi bak! Simdi bir
yigin aniyla dolu bu kent... Peki sen,benden daha mi iyi haldesin?.
Bilirim saat sifir dört yirmi alti ve sen uyuyorsun.. Seni uyurken
izledigim gecelerde bugunleri tahmin edebilseydim bir an bile gozumu
kirpmazdim.. Sana da sıkıca sarılırdım.. Simdi sen uyanmadan,ruhuna
farkettirmeden parmaklarimin arasindan kaydirmaliyim saclarini.. Buna
ihtiyacim var.. Beni sende bazen ozluyorsun biliyorum.. Su goturmez
bir gercek daha var ki o da daha agir basan nefretin..'

13 Nisan 2012 Cuma

yalnızlık ve handikap 5..

'-O'na bir mektup yaz!' dedi.. Anlam veremeistim.. Mektup yazmak ve
gondermek istemiyordum ayrica o'na soyleyecek bir cift lafim bile
yoktu.. '-neden boyle birsey yapayim ki yani durduk yere o'na yazmak
sacma degil mi?.' Aksam sehrin uzerine cokmeye baslamisti,sokak
lambalari hafiften yanmaya baslarken,tum siradan insanlar islerinden
cikmis ve evlerine ellerinde posetlerle donuyorlardi.. '-gordunmu?.
Insanlar boyle seyler icin yasarlar.. Peki ya sen?. Sen ne icin
yasiyorsun?. Amacin yok,su haline bak! Bok cuvalindan farkin
kalmamis.. Simdi o'na yaz ve yolla.. Icinden gelen her neyse yaz..
Okuyacak.. Seni daha sık dusunecek ve bu seni daha iyi hissettirecek..
Iyi hissetmen icin o'nun dusuncelerine ihtiyacin var..' sozlerini
bitirdi ve kalemligimden en sevdigim o kursun kalemi uzatti.. Diger
elinde tuttugu saman kagidi uzatarak '-basla!' dedi.. Dolabimda dunden
stokladigim o altili biralara yoneldim.. Arada sirada kullandigim
cakmak ile kapagini actim.. Bir yudumdan fazla sayilabilecek bir
sekilde yudumladim.. Kendi ic sesimle okuyarak yazmaya
basladim..''Yazmayi aksattigim,milletle muhabbete takilip,alkolumu
azalttigim,gozlerimi tv ekranina dikip sacma sapan programlar
izledigim ve dinlemek icin actigim her sarkiyi daha sonu gelmeden
degistirdigim zamanlardi.. Tam anlamiyla kendimi arayis icindeydim
diyebilirim ve gercekten bok gibiydi her gunum.. Sanirim sihirli bir
degnek ile durtulmeyi bekliyor olabilirdim fakat aradigim her neyse
degnek ya da bokta degil,kitaplardaydi.. Belki de filmlerde.. Filmler
harikaydi,ozellikle o izlemekten bikmadigim filmler.. Her replikte,her
sahne de farkli detaylar bulmak,bunlari hafizaya kaydetmek ve uzerine
yorum yapmak.. Siradan yasayamayanlardandim ben bu hayatin icinde..
Daha dogrusu hayatin icinde miydim yoksa kiyisinda mi bilemiyordum..
Gun icerisinde boktan adamlar yari duzenli hayatimin ortasina
siciyorlardi.. Ben,izlemekle yetiniyordum.. Memnun falan degilim bu
durumdan.. Aslinda ben cok seyden memnun degilim.. Gunduzlerin
uzamasindan yanayim bir kac saat fazladan mesela.. Her neyse.. Simdi
yaziyorum iste.. Peki sen okuyacak misin?. Okuyacaksindir yahu,neden
okumayasin degil mi?. Uzatmayalim.. Bunlari okumalisin.. Ben sana
soyleyipte dinletemedigim laflarimi once kafamda tuttum.. En musait
zamanlarda sana anlatmak icin.. Farkettigim bir sey daha vardi ki,o da
beni dinlemedigin ve anlamadigindi.. Sonra not etmeye basladim.. Bir
gun mutlaka sana verebilmek icin.. Belki o gunlerde ki ruh halin ya da
dusundugun her neyse,o dusuncen yuzunden beni anlamadigini saniyorum..
En azindan yazilanlari bugun olmasa bile bir gun okursun.. Okudugunda
beni anladiysan eger anlamamazliktan gelme olur mu?. Yine anlamadin
sanirim.. Ben bu yuzden yazmaya karar verdim diyorum.. Diyorum ki
sarkilar falan kar etmiyor.. Nazim dinliyorum bu aralar.. Guzel
gunlerimiz geliyor aklima,uzerine alinma sakin.. Henüz
yasayamadiklarimizdan bahsediyorum.. Kim bilir belki bir gun.. Hadi
canim oradan.. Seninle ben,biz.. Asla denemeyiz.. Yasli bir insan
oldugumuzda nasil ve nerede olacagiz acaba?. Sen,beni hatirlayamayacak
kadar cok sey yasamis ve bunamis,ben ise bir bakim evinin kosesinde
sandalyede uzaklara bakip dalan o ihtiyar adamlardan.. Cocuklarimiz
geliyor bazen aklima.. Senin ve benim.. Ayri insanlardan
cocuklarimiz.. Asklarimiz.. Ask.. Benden sonrasina asik olacak misin
acaba?. Ben olamadimda.. Olur muyum?. Olurum elbet ya!. Etrafta seni
hatirlatan onlarca kadin varken,mutlaka bulurum beni tipki senin gibi
öpen ve seven..''

12 Nisan 2012 Perşembe

ölememek..

Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamayı seviyordu.. Değer verdiği şeyler
genelde kendisine fayda sağlayacak şeylerdi.. Yani bir filmi sırf iki
bileti tek bilet fiyatına alıyorsa izlerdi.. Boktan bir saç modeli
vardı.. Beyni küçük yaşta akmış olmalıydı,kızlar hakkında ki tek
düşüncesi apış arasıydı.. Et peşindeydi.. Cebinde ki üç kuruşla
yaptığı felsefenin haddi hesabı da yoktu.. Dış görünüşüne özen
gösterirdi ama içi beş para etmezin tekiydi.. Dertli ve yalnız olduğu
dönemlerde arayıp sorardı insanları,mutlu oluduğunda hiç kimse
umurunda olmazdı.. Tanrı'ya dualarında bile her zaman çıkarlarını dile
getirir,bir yolunu bulup üstesinden geldiğindeyse şansına değil de
tanrıya şükrederdi.. Bir gün bambaşka birisiyle karşılaştı..
Karşısında daha önce hiç görmediği kadar zor ve akıllı biri vardı..
Geçmişinde ki tüm sevgililerini öldürebilmiş bir kadın.. Belki de
kadın bile değil daha fazlasıydı.. Kadının fazlası zaten şeytanın ta
kendisiydi.. Ve marka giyinmeyi severdi.. Gücünün yettiğini
süründürür,gözünün gördüğünü ise öldürürdü.. Bu kez kadın da
zorlanabileceğini düşünmüştü.. Aslında beceremeyeceği türden bir adam
değildi karşısında ki ve o'nun için çocuk oyuncağı bile değildi.. Ve
adam daha kadının gözlerine bakıp '-merhaba!' dediği an çuvallamıştı..
Farkına varmalıydı oracıkta ancak doğası gereği bunu yapamıyordu..
'-selam. Ben gabriella.' dedi kadın.. Kırmızı rujuyla kamufle ettiği
silahlarının arasından çıkan bu kelimeler,çoktan adamın damarlarına
enjekte olmuş bir zehire dönüşmüştü bile.. Ve yaklaşık 14 yıldır can
vermeyi bekliyor adam.. Kadın terkedeli 13 yıl olmasına rağmen.. Hiç
unutmuyorum apartmanın merdivenlerinden inerken,hk-33 ün sesini
andıran topuklu ayakkabılarının sesini.. Koşar adım.. Uçarcasına..
Kararlı.. Ve son sözü olan o hoşçakalı..

Çık işin içinden sen!.

Hic yanilmayacagim her gunumun tahmininden.. Bıkmadan yıkılıp
duracagim iste.. Hani o yollar,kafeler falan.. Sana aldigim
jarbelalari da gormemezlikten gelmeyecegim.. Yalan soyleyen dostlarima
da gercegi soylemeyecegim.. Sarhos oldukca sarki tutacagim radyodan
mesela.. Ilk calan hep senin sarkin olacak ve sonra ki benim,sonra ki
senin ve yine benim.. Ama hic bi zaman bizim olmayacak o en guzel,en
sevdigimiz sarki.. Senin gibi kokmayacak hic bir kadin ve
yalnizligim.. Hic gunes,o eskiden dogdugu kadar parlak dogmayacak.. Ve
sevmeyecek hic bir kadin beni.. Yoldan gecenler begenmeyecek halimi..
Deliye vurup vurup gecistirecegim canimin sıkkınlığını..
Dertler,kederler derken yas olacak otuz.. Sen,yok olacaksin.. Beni de
yok edeceksin.. Biz zaten yokuz.. Yokluktan hiclige gecip bir muddet
orada kalacagiz.. Ben yine satirlarima ilikleyip yalnizligimi bir
kadeh sarapta kelime arayacagim.. Sisenin dibinden cikacak o minik
insanlari bekleyecegim sabahlara dek.. Kisa cumleler kuracagim
fazlasiyla,uzunlari uzanamasinlar diye sana.. Ve tukenecek herseyim..
Kaybedip kendimi ankara caddelerinde bulmaktan korkuyorum seni.. Ne
yapardim seni yarin eskisehir'de gorsem.. Koseyi dondugumde seninle
denk gelsem.. Ahh tanrim!. Koru beni bu acidan.. Yalvaririm bana biraz
daha yalnizlik ver.. Ver ki seni anlayabileyim.. Korkuyorum yine bir
baska kadinin askindan gebermekten.. Satirlarim bitti.. Sarapta.. Sunu
okuyan adam bir kadeh sarap getirse bana.. Az da laflasak..
Safsatalardan da olsa konussak.. O sikayet etse okulundan,hayattan
veya isinden.. Ben cikarsam o'nu isin icinden..

5 Nisan 2012 Perşembe

Yalnızlık; Perde Bir Sahne İki

Bana seni sevmiyorum artık derken yalan söylüyordu.. Bunu anlamak için o'nu tanımak yeterliydi.. Gözlerini yalan söylediğinde hep farklı noktalara çevirir,elleriyle de konuşmalarını tamamlardı.. Ne olduğunu ve neden bu hale düştüğümüzü anlayamadığım günlerdendi.. O en çok acı çektiğim ve kendimi alkole verdiğim günlerden bir hafta içi.. Çarsamba.. Akşama doğruydu buluştuğumuzda ve şehrimin sıcak yaz akşamlarından birini daha beraber yaşıyorduk.. Ama konuştuklarımız sonbahardan farksız,gri ve sarı tonlarla yüklüydü adeta.. Sanki bir kasım soğuğu ve yağmuru gibi.. Sözleri çarptıkça yüzüme,gözlerim ıslanıyordu.. Ve ben o'nu hala seviyordum.. O bunu biliyor,bunun avantajını kullanıyordu.. Bu kadarını beklememiştim doğrusu,böylesine plastik,böylesine soğuk.. O tüm vazgeçmişliğiyle beni kendinden itmeye çalışırken,ben bir uçurum kenarında düşmeye meyilli yalnız bir adam gibiydim.. Son sözlerimi hazırlarken içimden '-hayatın kıvrımlarında kaybolabileceğimizi hiç düşünmemiştim.. Sonunda bizde bittik.. Yitirdik bizi.. Benliğimize yenildik.. Koca koca hayallerimizi hüzünlerle doldurduk,böyle olmamalıydı ama böyle oldu.. Şimdi zaman nasıl ve nerede geçer bilmem ama saatin tik takları bizi ayrı kara parçalarında,ayrı zaman dilimlerine götürecek.. Ben seni,seni kimsenin sevmediği gibi severken.. Unutmak uğruna elimden gelen ne varsa yapacak ve elime gelen her kadında seni bir adım daha gerime iteceğim.. Balkonu olmayan o evimizde içtiğim her rakıda bambaşka kadınlara kadeh kaldıracağım..' cümlelerini bitirdiğinde bana '-ne düşünüyorsun?' dedi.. Tüm bu düşüncelerim bir anda yerle yeksan olmuştu.. Birilerinin düşüncelerime
hakim olduğunu tahmin ediyordum.. Evet palyaçolar.. İçimde o neşeli günlerden kalma palyaçolar vardi ve benim bu kadını üzmemem gerektiğini ima ediyorlardı.. Tüm bunları üç ya da beş saniyede hesaplamıştım.. Akabinde nefesim kesilmiş bir halde '-seni seviyorum' dedim.. Son kez sarıldık ve arkasina bile bakmadan oradan uzaklaştı.. Yerin yarıldığını,içine girdiğimi saniye saniye hissediyordum.. Geleceğimin planları,hayalleri ve hatta çocuklarım bana kıçını dönmüş gidiyordu.. Dahası aşırı yalnızdım.. İşte o an!. Yaşadığım,bir adamın terk edilişinden fazlasıydı..