18 Şubat 2012 Cumartesi

yalnızlık ve handikap 2..

'öyle güvenmeyi beklersen güverteyi çürütürsün.. bir aşkın ortasında
alev alev turlamak varken yelkenleri açmak rüzgara,bir aşkın avcuna
düşmek ve kalakalmak tek başına o aşkla başbaşa.. Ve sonsuz mavilikte
ki hayat,bir rota..izlemek gerek,düşmek peşine.. Sonunda bir
liman,beklerken seni öyle yada böyle.. Üzeri toprakla örtülü,kapalı
karanlık bir limandır bu.. Ne gerek var şimdiden batırma güneşi..'
diyerek başladı sözlerine.. Dahası vardı ve biliyordum
söyleyeceklerini.. O'nu anlıyormuş gibi rol yaparak değil,gerçekten
anlayarak dinliyordum.. Masa lambası altında yanan sigarasının dumanı
olağan beyazlıgıyla karmaşık ve bir o kadar da mitolojik şekiller
çıkarıyordu.. Uzun süre sustuk.. Nefeslerimizi dinledik.. Az önce
kopan fırtınadan epey etkilenmiş olmalıydım.. Daha önce hiç bu kadar
sakin düşündüğümü sanmıyorum.. Elimde ki bira şişesinin kağitlarını
tırnaklarımla kazımaya başlamıştım.. Kafamda ki o kutsal kelime
kaynağını zorluyordum.. Birşeyler türetmeliydim.. Birşeyler icad
etmeliydim.. Ama aklima tek bir kelime bile gelmiyordu.. Bitmeye mi
başlamıştım?. Yoksa bir kadın mı düşünemiyordum.. Tüm içsel
çalkantılarımla kıvranırken birden gözüme takıldı o kitap.. 'sevda
sözleri-cemal süreyya'.. Loş ışıklı odaya,içime,gözlerime hatta
ikimizin üzerine güneş doğmuştu adeta.. 'biliyor musun?. Aslında o
kadar da vazgeçilmez değilmiş o!. Ve o kadar da fazla sevmemişim..
Benzetmişim o'nu hayalimde ki kadına.. Benzetmişim işte,nasıl diye de
sorma sakın!. Mesela uyurken izlerdim onu bazen.. Kirpiklerini bir
kadına benzetirdim.. Geçmişimde ki bir kadına.. Dudakları sonra.. O an
öpsem,benim öptüğümü bile bilmeyecekti.. Ve sırtımı dönerdim o'na..
Uyuyakalırdım.. Aklıma gelen tek şey,yarın bu evde mi yoksa kendi
evimde mi kalmak istediğimdi..' Bu kez susma sırası yalnızca
ondaydi.. Sigarasını dudaklarına götürdü.. Tedirgindi.. Ve telaşlansa
da belli etmiyordu.. Yalnız olmadığım zamanlarda da kendisinin
farkında olduğumu anlıyordu.. Bundan sonra nasıl bir plan yürüteceğini
doğrusu çok merak ediyordum.. Burnuma pis kokular geliyordu.. Yeni bir
bira daha açtım.. 'peki ama neden böyle olmak zorunda ve sen,neden
burda olmak zorundasın' dedim.. Sanki hatamı bekleyen bir satranç
ustası gibi hemen hamlesini yaptı.. 'işte bu yüzden' dedi.. 'işte bu
yüzden buradayım ve sende sırf benim burda olmam için yaşadın onca
kadın hikayelerini..'.. O gizem dolu not defterini çıkardı
pardesüsünün cebinden.. İlk sayfalardan değil de,daha önce
işaretlediği bir yerden sayfa açtı.. Kaşlarını kaldırarak 'bak,bu da
senin bir hikayen.. Çok sarhoş olduğun bir günmüş,ve o da baya
sarhoşmuş.. Daha evvel sorduğun bir soruya verdiği yanıttan oldukça
şüphelenmiş ve o'nu hep içinde saklamışsın.. İşte bugün de aynı soruyu
tekrar etmiş ve gerçekten şüphelerinin yerinde olduğu kanaatine
varmışsın.. Sen bir düzenbazı sevmişsin..' gerçekten kanım donmuştu..
Zira bu konudan daha önce hiç kimseye bahsetmemiştim.. Nasıl olduğunu
anlamamış ve soramamıştım.. Başımı öne eğdim.. Oda da voltaya
başladım.. Duvarımda ki tamamlanmış puzzle'abakmaya başladım..
Yüzlerce bira şişesinin resminden oluşan bu minik 1ooo parça,sanki
bizi tamamlamıştı.. Çok sessizdi ve ben bundan hiç hoşlanmamıştım..
Radyoyu açtım.. Frekansı hiç önem taşımayan bir radyo kanalı işte..
Arabesk müzik çalan bir radyo kanalı.. Şarkının üzerine durmadan
anonsa yapan dj'in çalıştığı bir radyo kanalı.. Onlarca pezevenk ruhlu
yalnızın mesaj attıgı boktan bir radyo kanalı.. Sonra pencereye
yöneldim.. Perdeleri açtım.. Sokak lambası odaya ışıgını
dağıtıyor,altında da poşetlerce çöp yatıyordu.. Kar ve soğuk..
Dısarıya baktığımda gördüklerim,bir adamın yalnızlığından daha
sıcaktı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder