10 Şubat 2012 Cuma

yalnizlik ve handikap.1..

Yerinden kalkmadi bile.. Beni kaale almiyordu artik.. Anlasilan o
ki,bir daha da almayacakti.. Bir süre bekledim.. Baya bir süre
bekledim.. 1 saat kadar bekledim.. Beklenmemesi gereken bir seyi
bekledim.. Sonunda başarmiştim.. Dikkatini çekmiştim.. 'defol burdan'
dedi.. Kisik bir ses tonuyla.. Duymamazliktan geldim.. Yavaşça ayağa
kalkti.. Epey sarhoştu.. Üzerini silkeledi.. Önünü ilikledi.. Ellerini
cebine soktu.. Ve bir sigara daha yakti.. Derin bir firt çekti.. Ne
olup bittiğini anlayamadan konuşmaya başladi.. 'bak çocuk! Henüz
yürümeye başlayan bi bebek gibisin sen.. Daha neyin nerede
olduğunu,bir aşkin ardindan ne yapilmasi gerektiğini ve hangi lanet
olasi kadinin sana iyi geleceğini bilmiyorsun.. Ve öyle ukalasin
ki,çevrende gelişen olaylara daima yabanci kalmayi tercih ediyorsun..
Bu şekilde yaşamaya devam edersen,onlar gibi olacaksin.. Bunu
istemiyorsun değil mi?' dedi.. Söylediklerinde hakli olabilirdi..
Fakat o'nun da bilmediği bir şey vardi.. O kadini hiç tanimamişti.. Ne
zaman o kadin hayatima girse,yanima gelse,yalnizliğim oracikta
kayboluveriyordu.. Sustum.. Agresifti.. Ve üşüyordu.. Gözlerimle
gideceğimiz yönü tayin ettim.. Ve bomboş sokağa doğru ilerledik.. Bir
müddet suskun bir şekilde yürüdük.. Ve gecenin sessizliğinden
yararlanarak en sessiz halimle sordum 'peki şimdi ne olacak?. Ne
yapacağiz?. Yani bundan sonra seninle ben ne halt edeceğim?' Birden
durdu.. Bakişlari üzerimde otorite kurmaya çalişiyor gibiydi.. Cevap
vermedi.. Eve yaklaştikça bu durumdan hiç memnun olmuyordum ve
tirnaklarimi yemeye başlamiştim.. Zira hep sikilnca yaptiğim rutin bir
hareketti bu.. Ve kapiya gelmiştik.. Buraya kadar herşey iyiydi ve
iradem altinda gelişmişti.. Fakat bundan sonrasi için gerçekten bir
fikrim yoktu.. Endişelenmeye başlamiştim.. Yine kavga edebilir ve bu
kez bana zarar verebilirdi.. Bu kaygilari düşünürken içeriye
girmiiştik bile.. Şarap'tan iki kadeh koyduk.. Ikisi de benim içindi..
Cebinden tozlu bir defter yada benim öyle sandiğim birşey çikardi..
Kalemi de yanindaydi.. Ve daha ilk sayfayi açtiğinda yüzünde yavşakça
bir gülümseme belirdi.. Gözleri elinde tuttuğu o tozlu defterde
okumaya başladi 'demek seni seviyormuş,sende o'nu.. Burada bir kaç
yeminden bahsetmişsiniz.. Hiç gitmemek adina sözler de var.. Bir yiğin
aşk şiiri ve aptalca anilar.. Mesela tam 05.05.2010 da ilk sevişmeniz
gerçekleşmiş.. O zaman da arkamdan atip tutmuşsunu!'. Neler olduğunu
anlayamamiştim.. Birileri bizim peşimizdemiydi?. Ya da benim notlarimi
çalmişti.. Daha bu çelişkilere karar verememişken yüksek bir ses
tonuyla 'bunlar seni ürkütmesin.. Ben senin tarafindayim.. Ve hep
olacağim.. Unuttun mu? Ölürsen,ben de ölürüm.. Şimdi sakin ol ve
anlat! O kadini ne kadar sevdiğini,tam olarak nasil unutmak
istediğini.' gördüğüm kadariyla bu kez hiç iyi şeyler beklemiyordu
beni.. Rahatsizliğim sürekli salladiğim bacağimdan anlaşiliyordu..
Saat sabah 07.00 olmuştu.. Ve ben yalnizliğima henüz bir kelime bile
edememiştim.. Sensizliği,yalnizliğima öldürtecek ve bu olayin
azmettiricisi olacak kadar kararliydim oysa.. Son kadeh şarabimi
yudumladim.. Elimi dudaklarima götürdüm.. Çünkü orasi kararlarin
çikacaği makamdi.. Ama önce uyumaliydim.. Zorunda değildim.. Ama öyle
olmaliydi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder