21 Şubat 2012 Salı

Bize dair..

Umut besledim.. Biz için.. Suskunluklar vardı.. Fotoğraflar olacaktı..
Bizli.. Bazen dijital,çoğu kez tab edilmiş.. Kelimeler yarattım
heybemde.. Tüm anları yazılarımla ölümsüzleştirecektim.. Tüm yalak
kadınlara inat,kızıllıgın yaracaktı bu şehrin caddelerini..
Yolculuklar.. Uludağ kah izmir,kah istanbul.. Ortak şarkılarda,farklı
nakaratlar bulacaktık.. Ben kendimi objektifinde,sen kendini
cümlelerimde,biz kendimizi şarap şişelerinde sirkeye basacaktık.. Kış
gibi kokacaktık.. Kırılan buz sesleri,kekikli makarna tadında.. Sigara
kokusu boynun,anason tadı dudaklarım olacaktı.. Karın boşluklarımız
değecekti birbirine.. Sıcak.. Yumuşak,naif.. Ta ki sen sövene,bıkana
dek.. İşte öyle.. Fırlattım vapurun kıçından denize sana dair
umutlarımı.. Peşinden gitti sadece bir kaç martı..

19 Şubat 2012 Pazar

Rakı..

Balkonu yoktu evinin..Salonunda içerdik rakıyı.. Her meze ayrı anı..
Suyu az tüketirdim.. Sen,her kadehe iki bardak.. Aşktan söz
ederdik,meşkten.. Ne yapacağımızdan bahsederken sen,unutuverirdim
gelmiş geçmiş tüm kadınları.. Bi orospu kokusu gelirdi burnuma o an
işte.. İşte o an.. Piç olurdu hüküm giydirdiğin kalbim.. Bir de
seviştiklerim var,hiç sevmeden daha.. Neden diye düşündüğümde cevabı
da yok lan.. Sahi neden?. Hiç güzel değillerken.. Sanırım nefsim..
Evet.. Peki onlar?. Onlar neyin peşinde?. Sen neyin peşindeydin?. Sırf
sevişmek için mi aşk yaşadık acaba?. Bu kadar basit olmamalı.. Gerçi
seninle sevişmekte hiç basit bir cinsel eylem değildi keza o
sahneler.. Neyse.. Diyorum ki içemem ben bu mereti,olmadan mısır
ekmeği,olmadan haydari..

18 Şubat 2012 Cumartesi

yalnızlık ve handikap 2..

'öyle güvenmeyi beklersen güverteyi çürütürsün.. bir aşkın ortasında
alev alev turlamak varken yelkenleri açmak rüzgara,bir aşkın avcuna
düşmek ve kalakalmak tek başına o aşkla başbaşa.. Ve sonsuz mavilikte
ki hayat,bir rota..izlemek gerek,düşmek peşine.. Sonunda bir
liman,beklerken seni öyle yada böyle.. Üzeri toprakla örtülü,kapalı
karanlık bir limandır bu.. Ne gerek var şimdiden batırma güneşi..'
diyerek başladı sözlerine.. Dahası vardı ve biliyordum
söyleyeceklerini.. O'nu anlıyormuş gibi rol yaparak değil,gerçekten
anlayarak dinliyordum.. Masa lambası altında yanan sigarasının dumanı
olağan beyazlıgıyla karmaşık ve bir o kadar da mitolojik şekiller
çıkarıyordu.. Uzun süre sustuk.. Nefeslerimizi dinledik.. Az önce
kopan fırtınadan epey etkilenmiş olmalıydım.. Daha önce hiç bu kadar
sakin düşündüğümü sanmıyorum.. Elimde ki bira şişesinin kağitlarını
tırnaklarımla kazımaya başlamıştım.. Kafamda ki o kutsal kelime
kaynağını zorluyordum.. Birşeyler türetmeliydim.. Birşeyler icad
etmeliydim.. Ama aklima tek bir kelime bile gelmiyordu.. Bitmeye mi
başlamıştım?. Yoksa bir kadın mı düşünemiyordum.. Tüm içsel
çalkantılarımla kıvranırken birden gözüme takıldı o kitap.. 'sevda
sözleri-cemal süreyya'.. Loş ışıklı odaya,içime,gözlerime hatta
ikimizin üzerine güneş doğmuştu adeta.. 'biliyor musun?. Aslında o
kadar da vazgeçilmez değilmiş o!. Ve o kadar da fazla sevmemişim..
Benzetmişim o'nu hayalimde ki kadına.. Benzetmişim işte,nasıl diye de
sorma sakın!. Mesela uyurken izlerdim onu bazen.. Kirpiklerini bir
kadına benzetirdim.. Geçmişimde ki bir kadına.. Dudakları sonra.. O an
öpsem,benim öptüğümü bile bilmeyecekti.. Ve sırtımı dönerdim o'na..
Uyuyakalırdım.. Aklıma gelen tek şey,yarın bu evde mi yoksa kendi
evimde mi kalmak istediğimdi..' Bu kez susma sırası yalnızca
ondaydi.. Sigarasını dudaklarına götürdü.. Tedirgindi.. Ve telaşlansa
da belli etmiyordu.. Yalnız olmadığım zamanlarda da kendisinin
farkında olduğumu anlıyordu.. Bundan sonra nasıl bir plan yürüteceğini
doğrusu çok merak ediyordum.. Burnuma pis kokular geliyordu.. Yeni bir
bira daha açtım.. 'peki ama neden böyle olmak zorunda ve sen,neden
burda olmak zorundasın' dedim.. Sanki hatamı bekleyen bir satranç
ustası gibi hemen hamlesini yaptı.. 'işte bu yüzden' dedi.. 'işte bu
yüzden buradayım ve sende sırf benim burda olmam için yaşadın onca
kadın hikayelerini..'.. O gizem dolu not defterini çıkardı
pardesüsünün cebinden.. İlk sayfalardan değil de,daha önce
işaretlediği bir yerden sayfa açtı.. Kaşlarını kaldırarak 'bak,bu da
senin bir hikayen.. Çok sarhoş olduğun bir günmüş,ve o da baya
sarhoşmuş.. Daha evvel sorduğun bir soruya verdiği yanıttan oldukça
şüphelenmiş ve o'nu hep içinde saklamışsın.. İşte bugün de aynı soruyu
tekrar etmiş ve gerçekten şüphelerinin yerinde olduğu kanaatine
varmışsın.. Sen bir düzenbazı sevmişsin..' gerçekten kanım donmuştu..
Zira bu konudan daha önce hiç kimseye bahsetmemiştim.. Nasıl olduğunu
anlamamış ve soramamıştım.. Başımı öne eğdim.. Oda da voltaya
başladım.. Duvarımda ki tamamlanmış puzzle'abakmaya başladım..
Yüzlerce bira şişesinin resminden oluşan bu minik 1ooo parça,sanki
bizi tamamlamıştı.. Çok sessizdi ve ben bundan hiç hoşlanmamıştım..
Radyoyu açtım.. Frekansı hiç önem taşımayan bir radyo kanalı işte..
Arabesk müzik çalan bir radyo kanalı.. Şarkının üzerine durmadan
anonsa yapan dj'in çalıştığı bir radyo kanalı.. Onlarca pezevenk ruhlu
yalnızın mesaj attıgı boktan bir radyo kanalı.. Sonra pencereye
yöneldim.. Perdeleri açtım.. Sokak lambası odaya ışıgını
dağıtıyor,altında da poşetlerce çöp yatıyordu.. Kar ve soğuk..
Dısarıya baktığımda gördüklerim,bir adamın yalnızlığından daha
sıcaktı..

13 Şubat 2012 Pazartesi

bir kadının yalnızlığı..

Bi kadin dusun.. Yapayalniz.. Terkedilmis.. Ama oyle bi kadin ki..
Tanridan daha yalniz.. Belki de tanri.. Kendisi farketmemis.. Ve
aldatilmis.. Aldatmak iste.. Bilirsiniz.. Belki de bilmezsiniz..
Nereden bilebilirsiniz ki?. Sacma iste.. Ve kadin.. Sonucta yalniz bir
kadin.. Ve yalniz bir kadinin ne kadar tehlikeli oldugunu da
bilirsiniz.. Evet bunu bilirsiniz.. Icmez bu yalniz kadin.. Ve sarhos
olmaz.. Olmaz ama zaten sarhostur yalnizliktan.. Ve bu siktigiminin
sehrindedir iste.. Ve yine bilirsiniz bu sehrin gecelerini.. Iki
kisinin yalnizligini paylasamadigi geceleri.. Iste o gecelerden
birindeyiz.. Ve ezgi.. Tum sessizligiyle.. Coktu bu yalniz geceye.. Bu
ufak geceye cok sey ilistirmistik.. Iki yalniz.. Iki yalnizken yanyana
olmamiz bile sacmaydi.. Sorularim olmadi o'na.. Soramazdim da zaten
cesaretim yoktu.. O,anladi ve anlatti.. Kelimeler doktu cumleleri
icin.. Belli ki ozlemisti yazmayi.. Yazmak degildi belki de ozledigi..
Bir adam.. Haketmeyen ozlenmeyi ama dibine kadar ozlenen bir adamdi
iste.. Ve bu adami ozleyen kadinin yanindaydim bende.. Sadece izliyor
ve dinliyordum.. Cok cekiciydi soylemleri.. Bir kadinin aska ve
ozledigine soyledigi sozleri dinlemek.. Ve bunu gece yarisi yapmak..
Biraz alkol vardi bunyemde.. Kulaklarimda sesi.. Hic bitmeyen o
doganin en dogal sesi gibi.. Zamani nasil harcayabildigini gosterdi
bana.. Harcayabiliyordu.. Harcanabiliyordu.. Herseyi yapabildigi ve
yapabilecegi bir askti elinden dusurdugu.. Bulutlarin arasindan yere
cakilan hayalleri ayaklarina batana dek uzulecekti.. Uzulmemeliydi
bence.. Cunku o gercekten gozlerine yalnizligi yakistirmisti.. Ve
yalnizliga yakismisti.. Yalnizliga yakisanlar uzun sure yalniz
yasarlar ve bir gun yine o gunese dokunurlar.. Hele bir kadinsa bu
bahsi gecen.. Bir yalniz gecede,bir yalniz adama anlatilan,bir kadin
yalnizligi..

10 Şubat 2012 Cuma

yalnizlik ve handikap.1..

Yerinden kalkmadi bile.. Beni kaale almiyordu artik.. Anlasilan o
ki,bir daha da almayacakti.. Bir süre bekledim.. Baya bir süre
bekledim.. 1 saat kadar bekledim.. Beklenmemesi gereken bir seyi
bekledim.. Sonunda başarmiştim.. Dikkatini çekmiştim.. 'defol burdan'
dedi.. Kisik bir ses tonuyla.. Duymamazliktan geldim.. Yavaşça ayağa
kalkti.. Epey sarhoştu.. Üzerini silkeledi.. Önünü ilikledi.. Ellerini
cebine soktu.. Ve bir sigara daha yakti.. Derin bir firt çekti.. Ne
olup bittiğini anlayamadan konuşmaya başladi.. 'bak çocuk! Henüz
yürümeye başlayan bi bebek gibisin sen.. Daha neyin nerede
olduğunu,bir aşkin ardindan ne yapilmasi gerektiğini ve hangi lanet
olasi kadinin sana iyi geleceğini bilmiyorsun.. Ve öyle ukalasin
ki,çevrende gelişen olaylara daima yabanci kalmayi tercih ediyorsun..
Bu şekilde yaşamaya devam edersen,onlar gibi olacaksin.. Bunu
istemiyorsun değil mi?' dedi.. Söylediklerinde hakli olabilirdi..
Fakat o'nun da bilmediği bir şey vardi.. O kadini hiç tanimamişti.. Ne
zaman o kadin hayatima girse,yanima gelse,yalnizliğim oracikta
kayboluveriyordu.. Sustum.. Agresifti.. Ve üşüyordu.. Gözlerimle
gideceğimiz yönü tayin ettim.. Ve bomboş sokağa doğru ilerledik.. Bir
müddet suskun bir şekilde yürüdük.. Ve gecenin sessizliğinden
yararlanarak en sessiz halimle sordum 'peki şimdi ne olacak?. Ne
yapacağiz?. Yani bundan sonra seninle ben ne halt edeceğim?' Birden
durdu.. Bakişlari üzerimde otorite kurmaya çalişiyor gibiydi.. Cevap
vermedi.. Eve yaklaştikça bu durumdan hiç memnun olmuyordum ve
tirnaklarimi yemeye başlamiştim.. Zira hep sikilnca yaptiğim rutin bir
hareketti bu.. Ve kapiya gelmiştik.. Buraya kadar herşey iyiydi ve
iradem altinda gelişmişti.. Fakat bundan sonrasi için gerçekten bir
fikrim yoktu.. Endişelenmeye başlamiştim.. Yine kavga edebilir ve bu
kez bana zarar verebilirdi.. Bu kaygilari düşünürken içeriye
girmiiştik bile.. Şarap'tan iki kadeh koyduk.. Ikisi de benim içindi..
Cebinden tozlu bir defter yada benim öyle sandiğim birşey çikardi..
Kalemi de yanindaydi.. Ve daha ilk sayfayi açtiğinda yüzünde yavşakça
bir gülümseme belirdi.. Gözleri elinde tuttuğu o tozlu defterde
okumaya başladi 'demek seni seviyormuş,sende o'nu.. Burada bir kaç
yeminden bahsetmişsiniz.. Hiç gitmemek adina sözler de var.. Bir yiğin
aşk şiiri ve aptalca anilar.. Mesela tam 05.05.2010 da ilk sevişmeniz
gerçekleşmiş.. O zaman da arkamdan atip tutmuşsunu!'. Neler olduğunu
anlayamamiştim.. Birileri bizim peşimizdemiydi?. Ya da benim notlarimi
çalmişti.. Daha bu çelişkilere karar verememişken yüksek bir ses
tonuyla 'bunlar seni ürkütmesin.. Ben senin tarafindayim.. Ve hep
olacağim.. Unuttun mu? Ölürsen,ben de ölürüm.. Şimdi sakin ol ve
anlat! O kadini ne kadar sevdiğini,tam olarak nasil unutmak
istediğini.' gördüğüm kadariyla bu kez hiç iyi şeyler beklemiyordu
beni.. Rahatsizliğim sürekli salladiğim bacağimdan anlaşiliyordu..
Saat sabah 07.00 olmuştu.. Ve ben yalnizliğima henüz bir kelime bile
edememiştim.. Sensizliği,yalnizliğima öldürtecek ve bu olayin
azmettiricisi olacak kadar kararliydim oysa.. Son kadeh şarabimi
yudumladim.. Elimi dudaklarima götürdüm.. Çünkü orasi kararlarin
çikacaği makamdi.. Ama önce uyumaliydim.. Zorunda değildim.. Ama öyle
olmaliydi..

8 Şubat 2012 Çarşamba

yalnizlik ve handikap..

Dedi ki 'herseyin bittigi yerdesin be olum.. Ölürken bile yalnizsin..
Yani bi kadin,bi adam yahut bi köpekle 5o yil beraber yaşasan,öldüğün
an yalnizsin.. Peki bu hesap,bu inat ve bu duruş niye?. Cevap
veremeyecek kadar da az düşündün.. Neyse,gidiyorum ben!'. Son
sözleriydi bunlar o'nun.. Sigarasini biramin içine atti,dumani odaya
üledi.. Ağir adimlarla kapidan cikti ve gitti.. Iyi adamdi.. Yeni bir
bira açtim kendime.. Ve bana biraktiği tek dal sigarayi yaktim..
Teoman dinlemek istedim.. Herhangi bir şarki.. Ama teoman.. Düşünmeye
başlamiştim artik.. Neden?. Neden yalnizliğim da terketti beni diye..
Cevap bulamayacak kadar salaktim o an!. Ayaklarimi sehpaya uzattim..
Tabla ayağimin dibinde olmasina rağmen ben külleri yere döküyordum..
Üşengeçtim.. Ya da yalnizliğimin izlerini her yere yaymak istemiştim..
Gözüm kitaplara takildi.. Sirasiyla sadece kitap isimlerini
okuyarak,bana birşey anlatmaya çaliştiklarini sanmaya başlamiştim..
Aslinda hiç bi bok anlatmiyorlardi.. Her biri diğerinden tam
bağimsizdi.. Tek ortak yanlari,birbirlerine yaslanmiş ön ve arka
yüzleriydi.. Sonra dayanamayip o'nu aramaya çiktim.. Kar yağiyordu
şehrimde ve bembeyazdi heryer.. Üşümeye başlamiştim.. O'nu
bulabileceğim her sokak lambasinin altina dikkatlice baktim.. Ve
sonunda o'nu hiç sevmediğim bir caddenin başinda uyuklarken buldum..
Vakit kaybetmeden şöyle dedim ' yağan kar bile az evvel ki ayak
izlerimi silebildiyse bir saatte,bu hayat varliğimi hatta tanrinin
nefesinden kopan ruhumu ne yapmaz ki?. Toparlan yalnizliğim.. Seni
buradan götürmeye geldim.. Şikayet istemiyorum.. En sevdiğin şarap,en
sevdiğin şarkilarla bekler bizi.. O çok sevdiğin kadini da düşündüm
geldim.. unutmadan!. '

4 Şubat 2012 Cumartesi

Şairidir kendi sevdiğinin!..

Hani şairidir ya herkes sevdiğinin..
Kafa tutar Atiila'ya en kralından..
Hani yazarsın.usanmadan,içtenlikle..
Hani uzatırsın mısralarını,Nazım'a inat!..
Hani seviyorsundur ya en derininden..
Mecnun'u çöpe atarcasına..
Adımların çoğaldıkça elerin üşür ama umrunda olmaz soğuk..
Kanarsın aşkının sıcaklığına..
Orhan'a inat dinlemezsin gözlerin kapalı hiç bir kenti..
Hani derler ya ulan ''dibine kadar yaşamak'' diye..
Hani yoktur çaren Can'ın dediği gibi..
Hani seninde bu adamlardan aşşağı kalır yönün yoktur ya..
Farkın cebinde ki paran!..
Yüreğin daha büyüktür onlardan..
Öyle bir şey benim ki..
Geleceğimi göremeyişimdir babam..
Hani herkesin arkasında duran adam!.
Babalar ve oğullar..
Hani klasikleşmiş dünya klasiklerini okurken sen..
Paha biçemezsin benim satırlarıma..
Benim uğruna feda ettiklerime yapamadığım gibi..

Tek kişilik dev kadro!

Ölmeye korkan bir adamı oynuyorum bu aralar..

Çevremde alkış tufanı ve benzersiz yaratıklar var..

Sırf sen mutlu ol diye susuyorum,hergün..

Şimdi yine bana öyle bakacakalr,acıyacaklar..

Şimdi yine bana teselli verecek o boş boğazlılar.

Şimdi yine arkamızdan sallayacaklar..

Benim seni içimde öyle bir yere astığımı asla anlamadan , unut diyecekler..

Onlar en büyük küfrü hakedecekler..

Sen her gece iç çekip kokunu almaya çalıştığım o köşede,

Asılı kalıcaksın günlerce,yıllarca belki..

Kimse anlamaycak o saçlarında ki kıvrımları,

Kimseye de gülümsemeyeceksin bana gülümsediğin gibi..

Ben biliyorum.. Ben tanıyorum..

Ve ben bu hayat sahnesinde tek başıma kaldığım için,

Kendimden UTANIYORUM!.

Bak sevgili,

Nasıl güldürüyorum onları,mutlular..

Nasıl da haz duyuyorlar satırlarımda..

Alkışlıyorlar sevgili..

Beni.. Bizi tek başıma taşıdığım için..

Ben burada,bizim şehrimizin tam ortasında,

En içten sevgilerimle bizi döküyorum sahnelere.

Şimdi sevgili,çıkıp gelsen de selamlasak onları..

Ben son oyunumu oynasam..

Sen son sözünü haykırsan..

Perde kapansa ve bitse herşey..

Bir nefes alıp,veremeden ölmek gibi..